the phd ne demek

• GÜNDEM
• VİOP&VARANT
• KRİPTO PARALAR
• MUCİZE LEZZETLER
• LEZZETLİ HAYAT
• ÇOCUKLA HAYAT
• RESMİ İLANLAR
• HÜRRİYET AİLE
• FOTO GALERİ
• KİTAP SANAT
• HAVA DURUMU
• IK/YENİ EKONOMİ
• YEREL HABERLER
• BİZE ULAŞIN
• VERİ POLİTİKASI

Phd Nedir? Phd Açılımı Ve Nasıl Yapılır Bilgi

Güncelleme Tarihi: Mayıs 11, 2021 00:25

Günümüzde eğitim hayatında pek çok akademik eğitimler bulunmaktadır. Üniversite mezunu olan kişiler kendilerini geliştirmek için pek çok akademik eğitimlere başvurular. Bunlardan birisi de Phd olmaktadır. Peki Phd nedir? Phd açılımı ve nasıl yapılır hakkındaki bilgileri sizlere detaylıca derledik.

Öğrencilerin en çok merak ettiği konulardan birisi de akademik eğitimlerdir. Üniversite sonrasında yüksek lisans ve doktora gibi pek çok akademik eğitimler yer almaktadır. Burada ise karşımıza Phd çıkmaktadır.

Phd akademik eğitimin son aşaması olarak bilinmektedir. Günümüzde yaygın olarak karşımıza çıkan eğitimlerden birisi de Phd doktora programıdır. Akademik eğitimlerde başarılı olan kişiler için yüksek lisans ve devamında Phd, diğer adı ile doktora programına katılmaya hak kazanmaktadırlar.

Phd Açılımı

Phd günümüzde yaygın olarak yapılan doktora akademik eğitimidir. Dünya üzerinde geçerliliği olan bu eğitime sahip olan tüm kişiler tüm üniversitelere başvurabilme hakkı kazanırlar. Doctor Of Philosophy'nin kısaltması olan Phd'ye başvuran kişiler üniversitelerde akademik kariyerlerinin yanı sıra dünya üzerinde de bir standarda sahip olabilmek için bu programı tercih ederler.

Phd Nasıl Yapılır?

Phd programına başvurmak isteyen pek çok kişi bulunmaktadır. Fakat bı programa başvurabilmek için lisans eğitimi ve ardından yüksek lisans eğitiminin tamamlanması gerekir. Fakat bazı istisnai durumlar da mevcuttur. Bu durumlardan birisi üniversitelerde başarılı lisan eğitimini yapan kişiler mezun olduktan sonra doktora programlarına katılabilirler.

Phd yapabilmek için öğrencilerin not ortalamalarının iyi olması gerekir. Not ortalaması iyi olan öğrencilerin başvurabilecekleri üniversite sayıları da artmaktadır. Bunun dışında iyi bir not ortalamasına sahip olmak iyi üniversitelerde Phd yapma imkanı da sağlamaktadır.

Doktora diğer adı ile Phd programları genellikle 3 ile 5 yıl aralığında değişmektedir. Ayrıca doktora öğrencilerin yapması gereken bir araştırma süreçleri de bulunmaktadır.

BAKMADAN GEÇME!

Üniversiteni Tanıt, öğrencilere kaliteli içerikler sunarak faydalı bilgiler sağlar.

• YKS 2024 Puanları
• DGS 2024 Puanları
• LGS 2024 Puanları
• Hesaplamalar
• YKS Tercih Robotu
• Üniversiteni Tanıt

Öğrenciler için faydalı içeriklerimizden haberdar olmak için abone ol

©2023 Üniversiteni Tanıt

• Üniversite Karşılaştır!
• Tercih Robotu 2024

PhD Nedir? Doktora Derecesi Nasıl Alınır?

Yüksek lisans öğrencilerinin akademik kariyerlerine devam etmek istemesi önlerine bir soru çıkarıyor. PHD nedir, doktora derecesi nasıl alınır? Haydi öğrenelim.

PhD’nin tarihi ile başlayalım

Eğitimin evrildiği 19. yüzyıl dönemlerinde Almanya’nın modern araştırma üniversitesi tarafından bir derece olarak ortaya çıkmıştır. Yüksek lisans eğitiminden sonra gereken yeterlilik sağlanırsa öğrenciler en yüksek akademik rütbe olan doktora derecesini almaya aday olabileceklerdir.

PHD, yani yabancı ismiyle Doctor of Philosophy , doktora derecesi olarak tanımlanmaktadır. Eski Yunancaya göre Felsefe Doktoru olarak olarak çevirilmektedir. Lisans programlarını ve yüksek lisans eğitminin derecesini başarıyla elde eden öğrenciler, ilgili bilim dalında doktora yapabilmektedirler. Buradan sonra alınan başarı, uluslararası geçerliliğe sahip olan bilim doktoru veya Doctor of Philosophy olarak unvan kişiye kazandırılmaktadır.

PHD nasıl yapılır?

PHD yapmak isteyen öğrenciler için sağlamak zorunda olması gereken bazı şartlar bulunmaktadır. Akademik kariyerlerinin devamı için bu şartları sağlayan adaylar doktora programına başlayabilirler. Peki, gelelim doktora nasıl yapılır sorusunun cevabına. Doktoranın amacı ; öğrencilere bağımsız araştırma yapabilme, bilimsel konuları takip edebilme ve katma değer sağlayabilme, bunun sonucunda araştırma sonuçlarına göre bilimsel tez çalışması yürütebilme ve bu tezi sunma yeteneği kazandıracaktır.

PHD başvuru şartları nelerdir?

PHD başvurusu yapabilmek için öğrencileri bekleyen bazı şartlar vardır. Bu şartlar üniversiteden üniversiteye ve ülkeden ülkeye değişkenlik göstermektedir. Ortalama olarak doktora programına başvurmak için aşağıdaki başvuru şartlarını yerine getirmelidir:

• Yabancı dil sınavları yeterlilik sınavına girerek istenen puanı elde etmek,
• Lisans eğitimi ve yüksek lisanslarını iyi bir ortalama ile bitirebilmek,
• Yüksek lisans not ortalaması minimum 3.00 olarak kabul edilmektedir,
• 55 ALES puanına sahip olmak,
• Yurtdışı yüksek lisans eğitimi için IELTS veya TOEFL sınavlarında yeterlilik sağlamak.

Phd candidate ne demek

PHD candidate, Türkçe’ye çevirilmek istenirse bize Doktor adayı sonucunu verecektir. Yani gerekli yeterlilikleri tamamladıktan sonra doktoraya başlayan adaylar doktor adayı, PHD candidate veya doktora öğrencisi olarak adlandırılmaktadır.

PHD araştırma süreçleri nelerdir?

PHD araştırma süreçleri, genel olarak aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:

• Kaynak tarama
• Araştırma konusunun detaylandırılarak belirlenmesi
• Başlık belirlenmesi (Introduction)
• Özet (Konuyu basit bir şekilde anlatan yazı)
• Araştırma konusu içeriği (Research Context)
• Araştırma soruları (Research Questions)
• Araştırma yöntemi (Research Metodology)
• Araştırma süresi (Research Timeline)
• Bibliyografi (References/ Bibliography)

Türkiye’de kaç kişi PHD yapıyor?

2022 YÖK verilerine göre Türkiye’de toplam 109540 kişi doktora programına kayıtlıdır. Bu kişilerden 53361 kişi kız, 56179 kişi ise erkek öğrencidir.

PHD'nin önemi nedir?

PhD'nin önemi oldukça geniştir ve farklı açılardan değerlendirilebilir. İşte PhD'nin önemine dair bazı anahtar noktalar:

• Uzmanlık Alanında Derinlemesine Bilgi: PhD programları, öğrencilere uzmanlık alanlarında derinlemesine bilgi ve uzmanlık kazandırır. Bu sayede, öğrenciler kapsamlı ve detaylı bir şekilde çalıştıkları konuda uzmanlaşarak, o alandaki en güncel bilgileri ve gelişmeleri takip edebilirler.
• Yenilikçi Araştırma Yeteneği: PhD öğrencileri, orijinal ve yenilikçi araştırmalar yapma becerisi kazanırlar. Bu sayede, bilgi birikimini artırırken aynı zamanda yeni bilgiler ve teoriler üretebilirler. Bu tür araştırmalar, bilimsel ve akademik topluluğun ilerlemesine katkı sağlar.
• Akademik Kariyer İmkanları: PhD, akademik kariyerlerde önemli bir basamaktır. Doktora derecesine sahip olanlar, üniversitelerde öğretim üyeliği yapabilir ve araştırma merkezlerinde çalışabilirler. Ayrıca, doktora derecesi, akademik dünyadaki saygınlığı ve itibarı artırır.
• Mesleki Gelişim ve Liderlik: PhD programları, öğrencilere eleştirel düşünme, problem çözme, liderlik ve iletişim becerilerini geliştirme fırsatı sunar. Bu, mezunların hem akademik hem de iş dünyasında başarılı olmalarını sağlar.
• Toplumsal ve Ekonomik Katkı: PhD sahibi bireyler, topluma ve ekonomiye katkı sağlayan değerli bilgi ve uzmanlıkla donanmış olurlar. Yaptıkları araştırmalar ve çalışmalar, sosyal ve ekonomik problemlerin çözümünde önemli rol oynayabilir.

Doktora en erken kaç yılda biter?

Türkiye'deki doktora programlarının çoğu genellikle dört yıldır. Ancak, yurtdışında bu süre üç ila altı yıl arasında değişebilir. Dolayısıyla, doktora programlarının süresi ülkeye ve programın gerekliliklerine göre değişiklik gösterir. Türkiye'de doktora programları genellikle en az dört yıl sürerken, yurtdışında üç yıldan başlayıp altı yıla kadar uzayabilir.

Nerdler İçin Dünyanın En İyi Mühendislik Okulları

Bütünleşik doktora kaç yıl sürer?

Birleşik doktora programı, yüksek lisans ve doktora eğitimini tek bir çatı altında birleştiren bir öğrenim modelidir ve genellikle 5 yıl süresindedir. Bu programda, öğrenciler hem yüksek lisans hem de doktora düzeyindeki dersleri bir arada alır ve akademik çalışmalarını tamamlarlar. 5 yıl süresince yeterli akademik krediyi başarıyla tamamlayan öğrenciler, doktora derecesini elde etmeye hak kazanır ve mezun olurlar.

MBA Yapmak Ne Kazandırır?

PhD’nin açılımı nedir?

PhD açılımı Doctor of Philosophy ’dir. Türkiye ve dünyadaki en yüksek akademik rütbe doktora programıdır.

PhD kaç yıl sürer?

Türkiye’deki doktora programları 2 dönem doktora eğitimi, 6 dönem de bilimsel araştırma yani tez çalışmaları olarak toplamda 8 yarı dönem (4 yıl) gerçekleşmektedir. Yurtdışı üniversitelerinde bu süre değişkenlik göstermektedir. Örneğin İngiltere’de doktora programı 3 yıl, Amerika Birleşik Devletleri 'nde doktora eğitimi ortalama 4 yıl sürmektedir.

İş Başvurusu Maili Nasıl Yazılır?

PhD ünvanı nasıl kullanılır?

PhD ünvanı, doktora eğitimi alan kişilerin dersleri başarıyla tamamlamış, araştırma sonuçlarının (doktora tezi) başarılı bir şekilde onaylanmış kişilere verilen bir ünvandır.

Sizler için en çok aratılan konular PHD nedir, PHD açılımı nedir, PHD öğrencisi ne demek, Yüksek lisans PHD farkı gibi farklı soruların cevaplarını verdik. Umarız yararlı bilgiler edinebilmişsinizdir.

Hollanda'da Yüksek Lisans Yapmak

Fulbright Bursu Nedir?

Doktora nedir? PhD Nedir? Kapsamlı Anlatım

Doktora Nedir?

Doktora ne demek.

Phd Nedir? Phd Ne Demek?

• PhD -Doctor of Philosophy   (Çeşitli Alanlarda Doktora Programı) / (Sıklıkla Görebileceğiniz)
• DBA- Doctor of Business Administration  (İşletme Doktorası)
• DEdPsy – Doctor in Educational Psychology  (Eğitim Psikolojisi Doktorası)
• DClinPsy – Doctor in Clinical Psychology  (Klinik Psikoloji Doktorası)
• DPsy – Doctor in Psychotherapy  (Psikoterapi Doktorası)
• EngD – Doctor in Engineering  (Mühendislik Doktorası)
• MD – Doctor of Medicine  (Tıp Doktorası)

Doktora Başvuru Şartları Nelerdir?

Doktora Yapma Şartları (Güncel – 2022)

Sizler için hazırladığımız Yeni Sistem ALES Puan Hesaplama Motoru ile de sınava hazırlanırken tüm eksiklerinizi görebilirsiniz.

Doktora Nasıl Yapılır?

Doktora kaç yıl sürer, bütünleşik doktora nedir, bütünleşik doktora şartları nelerdir.

Doktora Adaylarına Tavsiyeler

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha sonraki yorumlarımda kullanılması için adım, e-posta adresim ve site adresim bu tarayıcıya kaydedilsin.

Benzer Yazılar

Post Doktora Nedir? Post Doktora Bursları 2022-2023

YÖK 100/2000 Doktora Bursu – Güncel Gelişmeler!

Doktora Yeterlilik Nedir? Doktora Yeterlilik Hazırlanma Süreci

Fulbright Doktora Sonrası Araştırma Bursu 2023-2024

Daha fazla makale.

Akademik Personel Maaşları 2024 | Zamlı Akademisyen Maaşı

Hostes Maaşları 2024 – Ne Kadar? THY Pegasus SunExpress Qatar Airways !

Asteğmen maaşları 2024: asteğmenler ne kadar maaş alıyor.

Doktor Maaşları 2024: (ZAMLI) Doktor Maaşı Ne Kadar Oldu?

Yazılım Mühendisliği Maaşları 2024 | Zamlı Maaş Bilgileri

Emekli Öğretmen Maaşları 2024 | Yeni Ocak Zammı Birlikte

Para Kazandıran Oyunlar 2023 -Oyun Oynayarak Para Kazan

Bira Fiyatları 2024: (ZAMLI) Efes, Tuborg, Carlsberg Fiyatı

PhD Ne Demek? Açılımı Nedir? Ne Kadar Sürer? PhD MS Tanımı

PhD , lisansüstü eğitimin ardından alınan doktora eğitimini ifade eden bir kısaltmadır. PhD programları, alana göre değişmek ile birlikte genellikle 4 yıl sürmektedir.

PhD açılımı şu şekildedir; PhD, Latince Philosophie Doctor söz öbeğinin kısaltılmış halidir. Felsefe doktoru anlamına gelmektedir. Ancak bu unvanı almak için felsefe alanında doktora yapılmasına gerek yoktur, philosopie sözcüğü burada bilgi sevgisi anlamında kullanılmıştır. Yani alanı üzerinde en üst düzey araştırmaları yapan kişi manasına gelmektedir. PhD aslında tüm doktora dallarını kapsamaz, doktora programları içinde bir alt daldır. Ancak temel bilimler, mühendislik, ekonomi, hukuk gibi pek çok farklı alandaki doktora programları PhD programlarıdır.

PhD Unvanı Ne Demek?

İçindekiler

PhD unvanı, doktora eğitimini tamamlamış kişilere verilen bir unvandır. Kişinin doktora eğitiminde gereken dersleri aldığı ve kabul edilen bir doktora tezi yazdığı anlamına gelmektedir. Tıp doktoru olmayan kişiler doktor unvanını ancak PhD yaptıklarını belirterek kullanabilir.

PhD Seviyesi Nedir?

PhD seviyesi, doktora düzeyinde yürütülen eğitim faaliyetleri anlamına gelir. Aynı zamanda doktora eğitimini tamamlamış kişiler için de kullanılır. PhD seviyesinde eğitim almış kişiler, alanları hakkında detaylı dersler almış ve kapsamlı bilimsel araştırmalar yürütmüştür.

PhD Ne Kadar Sürer?

PhD programlarının süresi çalışılan alana göre değişmek ile birlikte genellikle 4 yıl sürer. 4 yıllık programların iki yılı ders, iki yılı ise tez hazırlığı aşamalarından oluşur. Bütünleşik doktora olarak bilinen PhD programları beş ila yedi yıl sürebilmektedir. Bu programlar, yüksek lisans eğitimine katılmadan doktora eğitimi alınmaya başlanan programlardır. Lisans eğitimini tamamlayan kişiler bütünleşik doktora programları aracılığı ile doğrudan PhD eğitimine başlayabilir. Bu nedenle bu programların süresi daha uzundur.

Doktora En Erken Kaç Yılda Biter?

Türkiye’deki hemen hemen tüm doktora programları dört yıllıktır. Yurtdışında ise doktora programlarının süresi üç ila altı yıl arasında değişebilmektedir. Bu nedenle Türkiye’de doktora en az dört en çok 7 yılda tamamlanırken, yurtdışı doktora programları en az üç, en çok altı yıl sürmektedir.

İngiltere’de Doktora Kaç Yıl Sürer?

İngiltere’de doktora programlarının süresi üç ila 6 yıl arasında değişebilmektedir. Doktoranın yapılacağı alana göre doktora süresi değişir. Genellikle temel bilimler ve mühendislik alanındaki doktora programları daha uzun sürelidir. Kimi doktora programları belirli araştırma ve projelere katılım biçiminde gerçekleşmektedir. Bu türden programlara kabul edilmek daha zordur, ve süreleri araştırmanın süresine göre değişebilir. Ancak bu türden programlara katılımda burs alma şansı daha fazladır.

Yüksek Lisans ve Doktora Kaç Yıl Sürer?

Ülkemizde yüksek lisans programları iki yıl, doktora programları dört yıl sürer. Yani yüksek lisans ve doktorayı hiç sene kaybetmeden 6 yılda bitirmek mümkündür. Yurtdışında yüksek lisans ve doktora programlarının uzunluğu üniversiteden üniversiteye değişmektedir. Yüksek lisans programlarının süresi bir ila üç yıl arasında değişirken, doktora programları üç ila altı yıl sürebilir.

Ülkemizde sayıları giderek azalmakla birlikte, yabancı ülkelerin bir kısmında bütünleşik doktora programları bulunmaktadır. Bu programlar lisans derecesini bitirmiş öğrencileri kabul eder. Bütünleşik doktora programlarının süresi normal doktora programından daha uzun olsa da bu program sonucu hem yüksek lisans hem de doktora derecesi elde edilebilir. Genellikle bütünleşik doktora programlarının giriş koşulları oldukça ağırdır.

Dr Öğretim Üyesi Ne Oluyor?

Dr Öğretim Üyesi, yardımcı doçentlik yerine getirilmiş bir unvandır. Üniversitede kadrolu ders veren, doktorasını tamamlamış ancak henüz doçentliğini almamış akademisyenlere doktor öğretim üyesi unvanı verilmektedir. Bu unvan 2018 yılından beri akademide kullanılmaktadır. 2018 yılından önce doktor öğretim üyesi unvanı yerine yardımcı doçent unvanı kullanılmaktaydı.

Hukuk Doktorası Kaç Yıl Sürer?

Hukuk doktorası 4 yıl yani 8 yarı yıl sürer. 4 yıl boyunca 90 akts doldurulduğunda ve “Doktora Yeterlilik Sınavına Hazırlık” dersinden 30 akts’yi doldurmuş kişiler doktorasını tamamlayabilir.

Bütünleşik Doktora Kaç Yıl Sürer?

Bütünleşik doktora yüksek lisans ve doktoranın tek çatı altında birleştirilmesidir ve 5 yıl sürmektedir. 5 yılda yeterli akts’yi alanlar doktorasını başarıyla tamamlar.

Doktora 4 Yıl Sürer Mi?

Doktora 8 dönem yani 4 yıl sürer. 4.yılın sonunda yeterli akts’yi doldurduysanız ve savunmanızı başarılı bir şekilde yaptıysanız başardınız demektir.

Bunları Okumak İsteyebilirsiniz

Sınavda Standart Sapma Nedir? Ne İşe Yarar? Kaç Puan...

Pasif Öğrenci Ne Demek? Nasıl Aktifleştirilir?

Aynı Anda İki Tane Açık Öğretim Bölümü Okunur Mu?

APA Nedir? APA Yazım Kuralları Nelerdir? Word APA...

Üniversitede Disiplin Cezası Yoktur Belgesi Alma | E...

Akademik Kadro İlanları Hakkında 18 Soru 18 Cevap

Yorum yap x.

İnternet sitesi

Daha sonraki yorumlarımda kullanılması için adım, e-posta adresim ve site adresim bu tarayıcıya kaydedilsin.

• pedagojik-formasyon

Phd kavramı Ph.D olarak bilinir ve açılımı Doctor of Philosophy 'dir. Doctor of Philosophy (PhD), akademik yetkinliğin ve entelektüel birikimin en son aramalarından birisidir.

Çoğu Ph.D. Programı, belli bir çalışma süresi, seçilen alana ait kapsamlı sınavlar ve bir doktora tezi teslimini içermektedir.

Orta ve Kuzey Avupa’nın çoğunda ise Ph.D ünvanı verilecek kişilerde, "Master" ünvanına denk olan bir ünvan istenir. Bazı ülkelerde Ph.D adayı kişi, tezini sunmadan önce ortalama 2-3 yıl tam zamanlı olarak çalışmak yükümlülüğündedir.

ABD’de Ph. D. Programları, "Bachelor" ünvanından sonra, seçilen alana göre 4 ila 8 yıl arasında değişen bir süreci kapsar.

• Get informed
• Student life
• International student
• Research & Development
• Innovation & Partnerships
• Publications
• Careers & funding
• International
• Opportunities for Ukrainian
• Get to know UCLouvain
• Facilities & access
• Learning resources
• Societal engagement
• Working @ UCL
• Alumni Louvain
• The University
• Welcome Desk Researchers
• A PhD at UCLouvain
• PhD training FAQ

What is a PhD?

Our university has more than 2,000 students enrolled in PhD programmes in a wide variety of study and research fields. Our PhD examination boards award 250 PhDs in each academic year.

UCL takes great care to ensure that students can successfully pursue their doctoral studies in an appropriate environment, by providing high-quality training and supervision, implementing clear, transparent procedures and treating all PhD candidates fairly.

Browse the ‘Valo Doc Studies’ sub-menu to find all the information you need to study for a PhD at UCL.

How do I apply for admission to the PhD?

To be able to put together your application for admission to the PhD programme for submission to the subject-specific doctoral committee (CDD) responsible for your chosen field of study, you must have:

• the necessary entry qualifications • a supervisor who has agreed to oversee your work • an original and innovative research topic in which you have a keen interest • a proposed supervisory panel willing to support you • your proposed doctoral training programme (60 credits) • a way of funding your research

You will need to provide various documents. Pay particular attention to this aspect to enable the doctoral committees and the Enrolment Office to give proper consideration to your application.

What are the possibilities of research collaboration between several institutions, i.e. is it possible to have co-advisers, with or without a dual degree?

• co-advisers without a dual degree: while pursuing your PhD at UCL, you can tap the specialised expertise of a second thesis adviser at another university or research centre. This often includes research residencies and/or training at the second adviser’s university or research centre.
• co-advisers with a dual degree (= thesis co-supervision): More intense research collaboration can take place via thesis co-supervision, by pursuing your entire PhD at UCL and another university simultaneously and based on the same research.

Co-supervision leads to the awarding of a PhD from both universities.

What are the steps involved in a PhD?

• Admission/enrolment: once the responsible subject-specific doctoral committee (CDD) has approved your application, you will need to enrol at the University by contacting the Office of the Registrar. You can enrol for the first time throughout the academic year.
• Doctoral training: your doctoral training programme must include at least 60 credits, although you may engage in additional training activities if they are useful for your research or your future career.
• Mid-term evaluation: the mid-term evaluation (to be presented maximum two years after your admission) is a key step towards obtaining a PhD, as it will determine whether or not you are able to continue your studies.
• Private defence: the private defence (a scientific exercise, both written and oral) is the first step towards finalizing your thesis. Based on this, the PhD examination board will decide on the admissibility of your thesis and whether to authorize you to defend it publicly.
• Public defence: during this public viva voce, you will present the results of your research. Upon successful completion of this final stage in the process, the PhD examination board will grant you a doctorate from UCL.

Doktora Nedir? Bilmeniz Gereken Her Şey

4 yıllık bir bölümü bitirip üniversite mezunu olunduğunda lisans eğitimi ya da lisans programı tamamlanmış olur ve alan ile ilgili bir mezuniyet diploması kazanılır. Örneğin Bilgisayar Mühendisliği için Bilim Mezunu diploması elde edilir. Bu diploma ile bir mesleği icra etme yetisi ve hakkı kazanılmış olur. Bundan sonra öğrenciler, yüksek lisans ( Master ) ya da doktora gibi lisansüstü eğitim tercihinde bulunabilirler. Yüksek lisans üzerine doktora yapmak tercih edilebileceği gibi doğrudan lisans üzerine de doktora yapılabilir.

Doktora Yapmak Nedir?

Doktora yapmak, kariyerine akademide devam etmek isteyenlerin tercihidir . Doktora prosedüründe aday, bağımsız bilimsel çalışma yapabildiğini kanıtlar. Doktora, akademisyen olmak, bağımsız araştırmalar gerçekleştirmek, kısaca bilim insanı olmak için yapılır. İlgili alanın felsefesini yapmak olarak da tanımlanabilir. Doktora yapmak, öğrencinin iş hayatına değil akademik alana, deneylere, teorilere, literatüre hazırlanması amacını güder.

Doktora yapmak için lisans ya da yüksek lisans eğitiminden sonra ALES sınavı katılım şartı vardır. Lisans mezunları bu sınavdan en az 70 puan, yüksek lisans mezunu olanlar 55 puan almalıdır. Buna ek olarak yabancı dil (YDS) sınavına da girmiş olmak gerekiyor. Doktora dersleri tamamlandığında yazılı ve sözlü değerlendirme yapılır. İlgili üniversite tarafından belirlenen puana ulaşıldığında tez yazmaya başlanır.

Doktora yeterlilik sınavı, doktora programının ders aşamasının tamamlanmasıyla yapılır. İlgili doktora alanında yeterliliğin test edildiği bir sınavdır. Yeterlilik sınavının geçilmesi doktoranın en zor kısmının bittiği anlamına gelir. Yılda 2 kez gerçekleştirilen sınav, üniversite yönetmeliğinde belirtilmektedir. Bu nedenle, tarihler değişiklik gösterebilmektedir. Yeterlilik sınavı belirtilen tarihte yazılı ve sözlü olarak gerçekleştirilir. Doktora yeterlilik sınavında başarılı olamayan öğrenciler bir sonraki yarıyılda yeniden sınava girerler. Başarısızlığın tekrarı durumunda ise doktora programı sonlandırılır.

Doktora Unvanı Nedir?

Latince kökenli doctore kelimesinden gelir ve öğretmek anlamını taşır. Öğreten kişi olarak kullanılır. Doktora tamamlandığında Felsefe Doktoru (PhD) diploması verilir ve böylece Doktor derecesine ulaşılır. Uluslararası itibarı olan bir derecedir. Doktorayı veren akademisyen lerin derecesine çıkmak, onlarla eşit olmak demektir. Bilimsel yeterlilik seviyesidir. Doçent, profesör gibi unvanlar akademik unvanlardır ve doktora ile desteklenmezse bilimsel yeterlilik söz konusu olmaz. Doktora yapmak ilgili alanın en üst akademik derecesine ulaşmaktır.

Yüksek Lisans

Yüksek lisans, lisans eğitimi ile elde edilen birikimin sonuçlarını ortaya koymak için alınan lisansüstü eğitim olarak tanımlanabilir. Alınan eğitim alanında bilimsel yetkinlik kazanılır. Bu eğitimi almak için bir lisans programını tamamlamış olmak gerekir. Eğitime katılan öğrenciler, ilgili alanda akademik düzeyde kendilerini geliştirirler. İş hayatında oldukça fayda sağlamakta ve yüksek mevkiler ile iş hayatına başlama imkânı sunmaktadır. Yükseköğretim kurumlarında, uzman, araştırma ya da öğretim görevlisi gibi kadrolara katılma şansı tanır.

Reklam Nedir? Geleneksel ve Dijital Reklamcılık Nedir?

Yurttaş Gazeteciliği Nedir?

Bitcoin (BTC) Nedir?

Adblock Reklam Engelleme Nedir?

Yüksek lisans eğitimi, tezli ve tezsiz olmak üzere iki kategoriye ayrılır. Akademisyen olma yolunda ilerlemek isteyen öğrenciler tezli yüksek lisans programlarına yönelirken iş hayatında avantaj elde etmek isteyenler de tezsiz yüksek lisans programlarına yönelmektedir. İş hayatından bazı mevkiler için yüksek lisans diploması tercih edilebilmektedir. İş hayatına atılacağınız alanın aradığı diploma türünün ne olduğunu iyi tespit etmek gerekir. Lisans eğitiminden sonra iş hayatına atılmış kişilerin edindiği tecrübe tercih nedeni sayılabilmektedir.

Bütünleşik Doktora Nedir?

Bütünleşik doktora programı, yüksek lisans eğitimini tamamlamadan, lisans eğitimini tamamladıktan sonra doğrudan doktora yapmak için imkân sağlar. Bu programa katılım şartları üniversitelere göre farklılık göstermektedir. Not ortalamasının da 4’lük sistemde en az 3 olması gerekir. Program süresi en az 5 en çok 7 yıldır. Programın ilk yıllarında yüksek lisans eğitimleri verilir. Derslerin tamamlanmasından sonra yeterlilik sınavına girilir ve başarılı olunduğunda tez hazırlama hakkı kazanılır.

Başarılı olan öğrenciler doktora programını tamamlamış olurlar. Bütünleşik doktora programına katılmadan doktora başvurusu yapabilmek için yüksek lisans programına katılmış olmak gerekir. Doktora programı ile bu süre 6 yıldır. Bütünleşik doktora programı ile bu süre 5 yıla indirilmiş olur. Üniversiteler her yıl bütünleşik doktora ilanları yayınlarlar. Üniversitelerin ilgili bölümlerinden bu ilanlar takip edilebilir. İlanların hangi aylarda yapıldığına ilişkin bilgi almak için enstitülere bizzat gidip öğrenci işleri ile görüşmek fayda sağlayacaktır.

Lisansüstü Eğitim: Yüksek Lisans ve Doktora

Lisansüstü eğitim için 3 şeye ihtiyacınız vardır. ALES puanı, lisans ortalaması ve yabancı dil puanı . Bu 3 gereksinim ile ilgili birtakım farklılıklar da olabilir. Örneğin bazı üniversiteler yüksek lisans için yabancı dil istemeyebilirler. Ancak hemen hemen tüm üniversiteler, doktora yapmak için eğitimin doğası gereği yabancı dil şartı aramaktalar. ALES, lisans ve yabancı dil puanlarının olabildiğince iyi olması gerekir. Bu puanlardan biri kötü ise, örneğin iyi bir ortalama ile mezun olunamamışsa, ALES puanının yüksek tutulması gerekir. Üniversitelerin ilanlarında puan ortalamaları belirtilir.

Bu puanların oranları alınarak bir başvuru puanı oluşturulur ve öğrenci sıralamaya alınır. Bu sıralamadaki belli sayıda öğrenci mülakat ve/veya bilim sınavı olan ikinci aşamaya geçirilir. Bu aşamada tek başına mülakat yapılabildiği gibi sadece sınavda gerçekleştirilebilir. Ek olarak her ikisinin yapıldığı durumlarla da karşılaşılabilir.

Yüksek lisans ya da doktorayı, lisans programından farklı bir alanda yapmak da mümkündür. Ancak mülakat ve bilim sınavı ilgili yüksek lisans ya da doktora alanında olacaktır. Böyle bir durumda ilgili bölümün öğretmeninden bilgi alınabilir. Öğretmenin işaret ettiği kaynaklardan çalışarak sınava hazırlanılabilir.

Üniversiteler özerktirler dolayısıyla kendi şartlarını kendileri belirlerler. Üniversitelerin ALES puanı tercihleri değişiklik gösterebilir. Bu nedenle puanların mümkün olduğunca yüksek tutulması her zaman iyidir. Yukarıda da bahsedildiği gibi yüksek lisans, lisansüstü eğitim kapsamında olup, doktorayı da kapsayan bir kavram değildir. Doktora, yüksek lisans derecesi değil lisansüstü eğitim derecesidir.

Yüksek lisans eğitimi ile doktora eğitimlerinin amacı farklıdır. Bu konuda yapılacak olan tercihlerde dikkatli olunmalıdır. Lisansüstü eğitim elbette iş hayatında yüksek mevkiler ve yüksek maaş fırsatı sağlayacaktır. Ancak pek çok şartın göz önüne almak gerekir. Yaşınızın ilerlemiş olması, maddi durumunuz, lisansüstü eğitim alarak iş hayatında edineceğiniz tecrübelerden feragat etmeniz gibi.

Bütünleşik doktora programlarını tamamlamak 5 yıl sürecektir. Bu 5 yıllık iş tecrübesinden yoksun kalacağınız anlamına gelir. Buradaki tercihler akıllıca yapılmalıdır ve ihtiyaç ve şartların kişiden kişiye değişebileceği unutulmamalıdır. 

Doktora çalışmasının maliyeti nedir?

Maliyet her doktora çalışması için farklı olabilir. Öğrencinin yaptığı çalışmada hangi araçları, kaynakları ve materyalleri kullandığı ile ilgili olarak, kullanılan her şeyin maliyeti farklı olabilir. Ayrıca, öğrencinin okulunun doktora çalışması için belirlediği ücretler değişebilir.

Doktora çalışmasının süresi ne kadar sürer?

Bu, bireysel olarak değişebilir. Bir doktora çalışması, araştırmanın çalışılmasını, tez yazımını ve tez savunmasını gerektiren bir süreçtir. Doktora programının süresi, üniversitenin kuralları ve öğrencinin yürüttüğü çalışmalara bağlı olarak değişebilir. Genellikle, doktora programı 3-5 yıl arasında sürer.

Doktora yapmak için hangi alanlarda eğitim almak gerekiyor?

Doktora yapmak için belirli bir alanda lisans veya yüksek lisans eğitimi almak gerekiyor. Bu alanlar arasında tıp, hekimlik, veterinerlik, biyoloji, biyomedikal mühendisliği, fizik, kimya, matematik, bilgisayar bilimleri veya diğer bilim alanları gibi pek çok alan bulunmaktadır.

Doktora nasıl kazanılır?

Doktora derecesi almak genellikle akredite bir yüksek lisans programını tamamlamayı gerektirir, bu da genellikle önce bir yüksek lisans derecesi almayı gerektirir. Doktora, üniversiteler tarafından verilen akademik bir derecedir ve çoğu ülkede mevcut olan en yüksek akademik derece seviyesidir.

Herkes doktora yapabilir mi?

Evet, gerekli ders ve araştırma gerekliliklerini tamamlamak için gerekli özveri ve bağlılığa sahip olmaları koşuluyla herkes doktora yapabilir. Belirli programlar için bazı yaş veya deneyim gereksinimleri olsa da, doktora dereceleri yaygın olarak mevcuttur ve tüm eğitim geçmişlerinden gelen bireyler tarafından elde edilebilir. Önemli olan, ilgi alanlarınıza ve hedeflerinize uygun bir doktora programı bulmak ve ardından bunu gerçekleştirmek için sıkı bir çalışma yapmaktır. Bağlılık ve azimle doktoranızı kazanabilirsiniz - sadece zaman, çaba ve gerektirir.

Doktora yapmak için kaç yıl okula gitmek gerekiyor?

Doktora, lisans derecesini tamamladıktan sonra genellikle 3-4 yıl tam zamanlı eğitim alır. Ancak bu süre programa ve eğitim alınan ülkeye göre değişebilir. Bazı programlar, bir Doktora programına kaydolmadan önce bir Yüksek Lisans derecesinin tamamlanmasını da gerektirir.

Doktora yapma şartları nelerdir ve bu süreçte hangi sınavlara girilmelidir?

Doktora Yapma Şartları ve Süreç Doktora yapmak, özellikle akademik kariyer hedefleyen kişiler için oldukça önemlidir. Bu süreçte öğrenciler, bağımsız bilimsel çalışmalar yaparak alanlarındaki yetkinliklerini kanıtlamalıdır. Peki, doktora yapma şartları nelerdir ve bu süreçte hangi sınavlara girilmelidir? Doktora Başvuru Koşulları Doktoraya başvurmak için öncelikle lisans veya yüksek lisans diplomalarına sahip olmak gereklidir. Adaylar, lisans diplomasına sahip olmaları durumunda, ALES sınavından en az 70 puan, yüksek lisans mezunları için ise 55 puan almalıdır. Ayrıca yabancı dil bilgisi gerekliliği için YDS sınavına da girilmiş olmalıdır. Doktora Dersleri ve Değerlendirmeler Doktora sürecinde öğrenciler, belirlenen dersleri tamamlamalı ve bu derslerin sonunda yazılı ve sözlü değerlendirmelere tabi tutulmalıdır. Eğer üniversite tarafından belirlenen puanlar elde edilirse, öğrenciler tez yazma aşamasına geçerler. Doktora Yeterlilik Sınavı Doktora programının ders aşamasının tamamlanmasının ardından öğrenciler, doktora yeterlilik sınavına girmelidir. Bu sınav, ilgili alanın yeterliliğini test etmek için yapılmaktadır. Yeterlilik sınavı başarıyla tamamlandığında, doktora sürecinin en zor kısmının tamamlandığı kabul edilir. İlgili üniversitelerin yönetmeliklerine göre, bu sınav yılda iki kez düzenlenir ve tarihler değişiklik gösterebilir. Tez Aşaması ve Felsefe Doktoru Ünvanı Doktora yeterlilik sınavının başarılı bir şekilde tamamlanmasının ardından, öğrenciler aşamasına geçerler. Tez çalışmaları tamamlandığında, Felsefe Doktoru (PhD) diploması verilir ve böylece doktor unvanı elde edilir. Bu unvan, uluslararası itibarı olan ve bilimsel yeterlilik seviyesini gösteren önemli bir akademik derecedir. Sonuç olarak, doktora yapma sürecinde öğrencilerin lisans veya yüksek lisans diplomalarına sahip olmaları, ALES ve YDS sınavlarından başarılı sonuçlar almaları, dersleri tamamlamaları, doktora yeterlilik sınavını geçmeleri ve tezlerini başarıyla tamamlamaları gerekmektedir. Bu süreçte başarılı olan öğrenciler, akademik düzeyde kendi alanlarında uzmanlaşarak bilimsel yeterliliklerini kanıtlamış olur ve Felsefe Doktoru unvanını elde ederler.

Doktora sürecinde yapılan yeterlilik sınavının amacı ve önemi nedir?

Doktora sürecinde yapılan yeterlilik sınavının amacı, öğrencinin doktora başvurduğu alanda yeterli düzeyde bilgi birikimine, belirli yöntem ve teknikleri uygulama becerisine sahip olduğunu ölçmektir. Bu sınavın önemi ise, öğrencinin ilerleyen aşamalarda kendi bağımsız araştırmasını gerçekleştirirken karşılaşacağı potansiyel zorlukları sezebilme ve gerekli yeteneklere sahip olduğunu kanıtlama imkanı sunmasıdır. Yeterlilik sınavını başarıyla geçen öğrenciler, doktora süreci için gereken donanıma ve becerilere sahip olduklarını göstermiş olurlar. Yeterlilik sınavındaki başarı, öğrencinin bilimsel araştırma kapasitesini ve disiplin özgü hakkını pekiştiren bir dönüm noktasıdır. Yeterlilik sınavı, öğrenciye ilgi duyduğu ve derinlemesine bilgi sahibi olduğu alandaki hakimiyetini kanıtlama fırsatı verir ve aynı zamanda öğrencinin araştırma yeteneklerini ve bilimsel pratiklerini düzgün bir şekilde uygulayabilme yeteneğini de ölçer. Doktora süreci içerisinde yeterlilik sınavı, bu sürecin önemli bir bileşeni olan ve öğrencinin ilerlemesini değerlendiren bir temel unsur olabilir. Çünkü bu sınav, öğrencinin hem bilgi birikimini hem de araştırma yeteneklerini ölçer ve bunları üçüncü kişilere kanıtlar. Yeterlilik sınavının bir öğrencinin doktora sürecindeki başarısının bir ölçütü olduğu söylenebilir. Sonuç olarak, yeterlilik sınavı, doktora sürecinin bir parçasıdır ve bu süreçteki bir öğrencinin akademik ve araştırmacı yeteneklerini ölçer. Dolayısıyla, bu sınavın önemi ve amacı, öğrencinin bilgi birikimini ve akademik yeteneklerini test etmek ve doktora çizgisindeki ilerleyişi belirlemektir.

Bütünleşik doktora programlarının avantajları ve başvuru koşulları nelerdir?

Bütünleşik doktora programlarının avantajları çeşitlilik gösterebilir fakat genel olarak, bu programları tercih eden öğrenciler için zaman ve maliyet anlamında belirgin faydalar sağlar. PhD, yani doktora programları, genellikle lisansüstü eğitim sürecinin en tepe noktası olduğu için, bu aşamaya kadar elde edilen birikim ve deneyimlerin akademik kariyer için bir basamak taşı olduğu bilinir. Bütünleşik doktora programları, lisans ve yüksek lisans programlarını belli bir süre içerisinde bir arada tamamlama imkanı sunar. Bu sayede, klasik doktora programlarına göre daha kısa sürede doktora derecesine ulaşma imkanı sağlar. Başvuru koşulları genellikle üniversiteler arası farklılık gösterebilir, ancak genel olarak lisans eğitimini başarıyla tamamlamış olmak, alanıyla ilgili yeterli bilgi ve deneyime sahip olmak, gerektiğinde yabancı dil yeterliliğini kanıtlayabilmek ve akademik başarının ölçüldüğü sınavlardan belirli bir puan almış olmak gereklidir. Bir doktora programına başvuru yapılabilmesi için genelde lisans veya yüksek lisans eğitiminin tamamlanmış olması gerekir. Bunun yanı sıra, belli bir not ortalaması olan ve yabancı dil bilen adaylar tercih edilir. Ancak, bütünleşik doktora programlarına başvuru için bu şartların yanı sıra bazen ilave kriterler de aranabilir. Tüm bu avantajları ve başvuru koşulları göz önüne alındığında, bütünleşik doktora programları tercih edilebilir bir seçenek olarak görülebilir. Ancak, her doktora programı kendine özgüdür ve adayların, başvurmadan önce programın detaylarını ve istenilen koşulları dikkatlice incelemesi önemlidir. Herhangi bir doktora programına başvururken, adayların bu koşulları yerine getiriyor olması ve programın kendilerinin ihtiyaçlarını ve akademik hedeflerini karşılayabiliyor olması, başarılı bir doktora sürecinin en önemli unsurlarındandır.

Doktora nedir?

Doktora, öğrencilerin belirli bir konuyu derinlemesine incelemelerine olanak tanıyan ileri düzeyde, araştırmaya dayalı bir derecedir. Doktora almak üç ila yedi yıl arasında sürebilir ve orijinal araştırmaya dayalı bir tezin yazılmasını ve savunulmasını içerir.

Doktora dereceleri dünyanın birçok ülkesindeki üniversiteler tarafından verilmektedir. En yaygın doktora dereceleri hukuk, tıp, mühendislik ve işletme alanları ndadır. Bununla birlikte, bilgisayar bilimleri, müzikoloji ve matematik gibi alanlarda da birçok özel doktora derecesi mevcuttur.

Doktora türleri nelerdir?

Her birinin kendine özgü gereksinimleri ve odak noktası olan birçok farklı doktora türü vardır. En yaygın doktora türleri Bilim Doktoru (DSc), Felsefe Doktoru (PhD) ve tıp doktoru dur (MD). Her bir doktora türü farklı bir odağa sahiptir ve tamamlanması için farklı süreler gerektirir.

Bilim Doktorluğu araştırmaya odaklanır ve tamamlanması genellikle 4-5 yıl sürer. Doktora da araştırmaya odaklanır, ancak tipik olarak daha ağır bir ders yükü gerektirir ve bitirilmesi 5-7 yıl sürer. Son olarak, MD öncelikle klinik eğitime odaklanır ve tamamlanması genellikle 3-4 yıl sürer.

Doktora ders süresi ne kadar?

Doktora eğitimi, lisans programı üzerinden 6 yıl, yüksek lisans programı üzerinden yapıldığında 4 yıl sürer. Ders dönemi, yeterlilik sınavı ve tez dönemi olarak 3 aşamadan oluşur. Ders dönemi 1 ila 2 yıl sürmektedir.

İzmir Namık Kemal Lisesi mezunuyum. Girişimcilik, Bilgisayar Programcılığı ve Seo eğitimleri aldım. Anahtar kelime çalışması, short-tail ve long-tail keyword kullanımı, anahtar kelime gruplandırması, SEO’yu destekleyen site yapısı, teknik seo, site içi SEO konularında bilgi sahibiyim. 20 yıllık süreç içinde bu konular ile yakından ilgilendim. Pek çok okumalarım oldu. Bu alanlarda içerik üretmekte zorlanmıyorum.

Yüksek Lisans ve Doktora Sürecinde Sizi Ne Bekliyor?

Erken Teşhis Hayat Kurtarır

Amerika'da Yüksek Lisans ve Doktora

İngiltere’de Doktora Başvurusu Nasıldır?

Nitel Araştırma Eğitimi

SPSS Eğitimi

Nvivo ile Nitel Veri Analizi

Kullanıcı Deneyimi Tasarımı (UX Design) Eğitimi

• Dictionaries home
• American English
• Collocations
• German-English
• Grammar home
• Practical English Usage
• Learn & Practise Grammar (Beta)
• Word Lists home
• My Word Lists
• Recent additions
• Resources home
• Text Checker

Definition of PhD noun from the Oxford Advanced Learner's Dictionary

• to do/have/be a PhD
• Anne Thomas, PhD
• acquire/​get/​lack (an) education/​training/ (British English) (some) qualifications
• receive/​provide somebody with training/​tuition
• develop/​design/​plan a curriculum/ (especially British English) course/ (North American English) program/​syllabus
• give/​go to/​attend a class/​lesson/​lecture/​seminar
• hold/​run/​conduct a class/​seminar/​workshop
• sign up for/​take a course/​classes/​lessons
• go to/​start preschool/​kindergarten/​nursery school
• be in (North American English) the first, second, etc. grade/ (British English) year 1, 2. etc. (at school)
• study/​take/​drop history/​chemistry/​German, etc.
• (British English) leave/​finish/​drop out of/ (North American English) quit school
• (North American English) graduate high school/​college
• be the victim/​target of bullying
• (British English) play truant from/ (both British English, informal) bunk off/​skive off school (= not go to school when you should)
• (both especially North American English) skip/​cut class/​school
• (British English) cheat in/ (North American English) cheat on an exam/​a test
• get/​be given a detention (for doing something)
• be expelled from/​be suspended from school
• do your homework/ (British English) revision/​a project on something
• work on/​write/​do/​submit an essay/​a dissertation/​a thesis/​an assignment/ (North American English) a paper
• finish/​complete your dissertation/​thesis/​studies/​coursework
• hand in/ (North American English) turn in your homework/​essay/​assignment/​paper
• study/​prepare/ (British English) revise/ (North American English) review/ (North American English, informal) cram for a test/​an exam
• take/ (both British English) do/​sit a test/​an exam
• (especially British English) mark/ (especially North American English) grade homework/​a test
• (British English) do well in/ (North American English) do well on/ (especially North American English, informal) ace a test/​an exam
• pass/​fail/ (especially North American English, informal) flunk a test/​an exam/​a class/​a course/​a subject
• apply to/​get into/​go to/​start college/ (British English) university
• leave/​graduate from law school/​college/ (British English) university (with a degree in computer science)
• study for/​take/ (British English) do/​complete a law degree/​a degree in physics
• (both North American English) major/​minor in biology/​philosophy
• earn/​receive/​be awarded/​get/​have/​hold a master’s degree/​a bachelor’s degree/​a PhD in economics
• dissertation

Want to learn more?

Find out which words work together and produce more natural-sounding English with the Oxford Collocations Dictionary app. Try it for free as part of the Oxford Advanced Learner’s Dictionary app.

Phd Ne Demek? Phd Açılımı Nedir?

Phd ne demek veya nedir sorusunun cevabını bu makalemizde vereceğiz. Ayrıca phd açılımı ne olduğundan bahsetmeye çalışacağız.

Phd Ne Demek?

Son zamanlarda merak edilen ve oldukça araştırılan konulardan biri phd nedir sorusudur. Phd bir felsefe ya da unvan olarak kullanılan bir terimdir. Bu unvan kişiden kişiye farklılık gösteren süreçlerde alınmaktadır. Belirli süreçler, üniversiteden üniversiteye değişen koşullar ile bu unvana sahip olunur.

Diğer bir konu ise phd açılımı konusudur. Açılımı Doctor of philosophy olan, modern felsefeyi çağrıştırsa da eski Yunancadaki bilgelik sevgisi anlamında kullanılan unvana yönelik terimdir. Aslında birçok üniversite tarafından mezuniyet sonrasında verilen bir unvandır.

Phd Unvanı Nasıl Alınır?

Seçilen üniversite bölümü ve alanına göre kapsamlı sınavlar ile doktora tezini oluşturmaktadır. Bazı ülkelerde değişiklik gösteren phd unvanında örnek verilecek olursa; Kanada, Amerika ve Danimarka’da bulunan bazı okullarda verilen araştırma görevlerine ayrıca ilave ödev şartı getirilir.

Orta Avrupa ve Kuzey Avrupa’daki üniversiteler çoğunlukla phd unvanı verilmesi için master unvanına eşit bir unvan şartı getirir. Okullara göre farklılık gösteren ve oldukça uzun bir süreç olan phd unvanlığı için, ABD’de phd unvanına sahip olmak hiç de kolay değildir. Bachelor unvanını aldıktan sonra 4-8 yıl arasında bir sürede eğitimi tamamlanır.

Phd Unvanı Almak Zor mu?

Doctor of philosophy unvanı için verilen süreler önemlidir. Aksi halde süreyi aşan kişilerin phd unvanı reddedilebiliyor. Aynı zamanda bu unvan için kişilerin %57 gibi büyük bir oranı ancak 10 yılda eğitimini tamamlayabiliyor.

Bu uzun süreç bireyleri kimi zaman zorluyor ve vazgeçiriyor. Eğitim süresinde %30 gibi büyük bir oran ya programdan tamamen uzaklaştırılıyor ya da kendi isteği doğrultusunda bırakıyor. Phd unvanı almak için kimi üniversitelerde tez hazırlayarak, heyetin karşısında bu tez savunmasını yapmak gerekir. Bazen de tez heyetin incelemesine sunulur.

Uzaktan eğitim sisteminin hayata geçirilmesi ile artık bu durum kısmi uzaktan eğitim olarak birçok ülkede gerçekleştirilmektedir. Bu unvanı almak isteyen adayların phd candidate ne demek sorusuna karşılık, doctor of philosophy unvanı için sadece başarılı hazırlanmış bir tez vermeleri gerektiğinin farkında olmalarıdır.

Phd Unvanı Burs İmkânı

Öncelikle phd student ne demek onu belirtelim. Phd student; belirli çalışmalar ve uzun süreçler sonucu phd unvanını almak için eğitim gören kişidir. Doctor of philosophy unvanında öğrenciler bulundukları okul tarafından, çalışmalarına ve okulun inisiyatifine göre belirli bir tutar yıllık burs alabiliyor.

Üniversitelerde phd öğrencileri olarak, öğretim görevlisi ya da araştırma görevlisi olarak çalışma imkanına sahip oluyor. Böylesine uzun bir süreçte, bulunduğu ülke şartlarına göre bu unvanı almak adına bulunan adayların ek kaynaklara ihtiyaçları her zaman vardır.

Burs ya da üniversitelerde ek olarak görev alamayan kişilerin bu sürece dayanmaları oldukça zordur. Fakat her zorluğun muhakkak sonuçları güzel olur. Phd unvanına sahip olmak için bu zorlu sürece değer.

BİR CEVAP BIRAK Cevabı iptal et

Save my name, email, and website in this browser for the next time I comment.

En Güzel Priv Hesap isimleri

En Güzel Grup isimleri

En Güzel Şekilli Semboller

PhD Student vs Graduate Student [Correct terminologies]

As you progress down the academic pathway it can become confusing to work out what the appropriate terminology is for your current level of education. Is it PhD student? Is it graduate student? Is the PhD student the same as a graduate? Well, this article will answer all your questions.

Graduate student is an umbrella term for someone with an undergraduate qualification (bachelors, diploma), they are often performing graduate research in a Masters or PhD program. All PhD students are graduate students but not all graduate students are PhD students.

To fully get our heads around each of these definitions, we need to understand exactly what each term really means.

This is where we can look at the actual definitions of PhD student vs graduate student.

Definition of PhD student

A PhD student is someone who is currently enrolled in a doctorate degree program and is in the early stages of their course.

Some institutions require students to undergo a coursework component of their graduate program and are called a PhD student.

After the completion of the coursework component, with the research component still to go, they can be called a PhD candidate .

Definition of Graduate student

A graduate student is a known for a student who continues their studies after completion of their undergraduate degree.

The Cambridge dictionary defines it as:

A student who is studying for a degree that is higher than the one received after four years of study at a college or university.

Who is considered a graduate student?

Graduate students can include:

• Masters students
• PhD students
• Professional Masters
• Graduate academic certificate programs
• undergraduate/graduate hybrid degree programs

Even if you have got an undergraduate degree, there are many more options for you to obtain many more qualifications and build on your education. In these instances, you will be known as a graduate student.

Is a PhD student a graduate student?

Yes, a PhD student is a graduate student.

They have spent up to 4 years in their undergraduate programs in order to qualify for admission into a PhD program.

PhD students are able to call themselves graduate students but many choose to refer to themselves as PhD students or candidates.

Is PhD the same as graduate?

A PhD is the highest education attainable as a graduate.

In order to obtain a PhD one must graduate from an undergraduate degree. From the moment of graduating in their undergraduate degree they are known as a graduate.

The order of becoming a PhD from a graduate is shown in the table below. It also includes what happens after you get a PhD.

Is a doctoral student the same as a PhD student?

Strictly speaking, a PhD student is someone who is pursuing a doctor of philosophy.

A PhD student is a type of doctoral student but not all doctoral students are PhD students. Anyone aiming to achieve the title of ‘Dr’ is a doctoral student.

There are many other different types of doctoral students including:

• Doctor of Arts (DA)
• Doctor of Business Administration (DBA)
• Doctor of Design (DDes)
• Doctor of Engineering or Engineering Science (DEng, DESc, DES)
• Doctor of Education (EdD)
• Doctor of Fine Arts (DFA.)
• Doctor of Juridical Science (JSD, SJD)
• Doctor of Musical Arts (DMA)
• Doctor of Music Education (DME)
• Doctor of Modern Languages (DML)
• Doctor of Nursing Science (DNSc)
• Doctor of Philosophy (PhD)
• Doctor of Public Health (DPH)
• Doctor of Sacred Theology (STD)
• Doctor of Science (DSc, ScD)
• Doctor of Theology (ThD)

There are also professional degrees that lead to the person being called Doctor. These professional degrees result in honorific doctor titles, including those found in the table below.

In my 15 years in academia, I would only really refer to someone as a PhD student. However, if someone was to introduce themselves as a doctoral student I would understand them to be a PhD student.

Wrapping up

In this article, we have learned the difference between PhD student vs graduate student.

In summary, a graduate student is an umbrella term that includes anyone that has done an undergraduate qualification and is continuing their education. It includes Masters students, PhD students and others.

All PhD students are graduate students but not all graduate students are PhD students.

Dr Andrew Stapleton has a Masters and PhD in Chemistry from the UK and Australia. He has many years of research experience and has worked as a Postdoctoral Fellow and Associate at a number of Universities. Although having secured funding for his own research, he left academia to help others with his YouTube channel all about the inner workings of academia and how to make it work for you.

Thank you for visiting Academia Insider.

We are here to help you navigate Academia as painlessly as possible. We are supported by our readers and by visiting you are helping us earn a small amount through ads and affiliate revenue - Thank you!

2024 © Academia Insider

• son 24 saat
• son 1 hafta

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

bu özelliği kullanmak için reklamsız üyeliğe sahip olmanız gerekmektedir. mobil uygulamamızı indirerek reklamsız aboneliğinizi başlatabilirsiniz.

• CANLI İZLE SON DAKİKA
• FOTO GALERİ
• VİDEO GALERİ
• HAVA DURUMU
• SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
• YAYIN AKIŞI
• NTV PROGRAMLARI
• MİLLİ PİYANGO
• CORONA VİRÜS
• YEREL HABERLER
• ALTIN FİYATLARI
• TÜRKİYE
• SPOR&SKOR
• TEKNOLOJİ
• ASTROLOJİ VE BURÇLAR
• SAĞLIK
• OTOMOBİL
• EĞİTİM
• RESMİ İLANLAR
• Türkiye Haberleri
• Müsavat Ne Demek? Müsavat İsminin Anlamı

Müsavat ne demek? Müsavat isminin anlamı

İslam ilim ve düşünce tarihinde müsavat terimi belâgattan mantığa, matematikten fıkıh usulüne, kelâm ilminden metafiziğe kadar uzanan farklı disiplinlerde kullanılmış ve bazı durumlarda günümüzdeki eşitlik kavramı etrafında felsefî tartışmalarla süreklilik arzeden teknik anlamlar kazanmıştır. peki, müsavat ne demek müsavat isminin anlamı.

Haber Merkezi 28.04.2024 - 10:06

• Linki Kopyala

Sözlükte müsavat kelimesi “ölçü ve değer bakımından eşit olma, iki şey arasındaki eşitlik, denklik” anlamına gelir. Ragıb el-İsfahani müsâvatın bir şeyin fiyat açısından değerini ifade etmekte kullanıldığını, bunun da değerdeki eşitlik mânasından geldiğini belirtir. İki ayrı nesne birbirine bazı bakımlardan eşit olabilir. Nitekim ahlâk felsefesinde eşitlik kavramı birbirinin alternatifi de olabilen çeşitli yaklaşımları ifade eder. Bunlardan ilki insanların güç yahut kapasite bakımından yaklaşık eşitliğini, ikincisi insanlık onuruna sahip olma yönünden eşitliği, üçüncüsü de belli sosyal şartlarda sağlanması gereken eşitliği esas almaktadır. Terimin günümüzdeki anlamına en çok yaklaşan klasik metinler İslâm ahlâk felsefesi alanında yazılmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de bir âyette müsâvat kavramı “bir şeyin iki tarafını aynı seviyeye getirme” anlamında geçmektedir (el-Kehf 18/96). Aynı kökün “istivâ” masdarından çeşitli kelimeler diğer anlamları yanında on sekiz âyette zıt değerler taşıyanların, iyilik-kötülükİslâm ilim ve düşünce tarihinde müsâvat terimi belâgattan mantığa, matematikten fıkıh usulüne, kelâm ilminden metafiziğe kadar uzanan farklı disiplinlerde kullanılmış ve bazı durumlarda günümüzdeki eşitlik kavramı etrafında felsefî tartışmalarla süreklilik arzeden teknik anlamlar kazanmıştır gibi karşıt davranışlarda bulunanların birbirine eşit olamayacağını belirtmektedir.

• Etiketler :
• Gündem

TÜRKİYE HABERLERİ

Edirne'de düzensiz göçmen operasyonu: 4 kişi yakalandı

Şanlıurfa'da ev yangını: 1 ölü, 1 yaralı

Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale: Şüphelinin ifadesi ortaya çıktı

Çukura düşüp can verdi, Edanur'un cenazesi teslim edilemedi

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yarım asırlık birinci şube binası yıkıldı

Otelde 120 euroluk "Milliyet Farkı" ücreti: Bakanlıktan açıklama

Sayfa Yükleniyor...

Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Aynı zamanda analitik çerezler de kullanıyoruz. Çerezleri reddetmek istiyorsanız detaylı bilgi için tıklayınız.

V. I.   Lenin

Lessons of the moscow uprising.

Published: Proletary , No. 2, August 29, 1906. Published according to the Proletary text. Source: Lenin Collected Works , Progress Publishers, 1965 , Moscow, Volume 11 , pages  171-178 . Translated: Transcription\Markup: R. Cymbala Public Domain: Lenin Internet Archive (2000). You may freely copy, distribute, display and perform this work; as well as make derivative and commercial works. Please credit “Marxists Internet Archive” as your source. • README

The publication of the book Moscow in December 1905 (Moscow, 1906) could not have been more timely. It is an urgent task of the workers’ party to assimilate the lessons of the December uprising. Unfortunately, this book is like a barrel of honey spoilt by a spoonful of tar: most interesting material—despite its incompleteness—and incredibly slovenly, incredibly trite conclusions. We shall deal with these conclusions on another occasion [1] ; at present we shall turn our attention to the burning political question of the day, to the lessons of the Moscow uprising.

The principal forms of the December movement in Moscow were the peaceful strike and demonstrations, and these were the only forms of struggle in which the vast majority of the workers took an active part. Yet, the December action in Moscow vividly demonstrated that the general strike, as an independent and predominant form of struggle, is out of date, that the movement is breaking out of these narrow bounds with elemental and irresistible force and giving rise to the highest form of struggle—an uprising.

In calling the strike, all the revolutionary parties, all the Moscow unions recognised and even intuitively felt that it must inevitably grow into an uprising. On December 6 the Soviet of Workers’ Deputies resolved to “strive to transform the strike into an armed uprising”. As a matter of fact, however, none of the organisations were prepared for this. Even the Joint Council of Volunteer Fighting Squads [2] spoke ( on December 9 !) of an uprising as of something remote, and it is quite evident that it had no hand in or control of   the street fighting that took place. The organisations failed to keep pace with the growth and range of the movement.

The strike was growing into an uprising, primarily as a result of the pressure of the objective conditions created after October. A general strike could no longer take the government unawares: it had already organised the forces of counter-revolution, and they were ready for military action. The whole course of the Russian revolution after October, and the sequence of events in Moscow in the December days, strikingly confirmed one of Marx’s profound propositions: revolution progresses by giving rise to a strong and united counter-revolution, i.e., it compels the enemy to resort to more and more extreme measures of defence and in this way devises ever more powerful means of attack. [3]

December 7 and 8: a peaceful strike, peaceful mass demonstrations. Evening of the 8th: the siege of the Aquarium. [4] The morning of the 9th: the crowd in Strastnaya Square is attacked by the dragoons. Evening: the Fiedler building [5] is raided. Temper rises. The unorganised street crowds, quite spontaneously and hesitatingly, set up the first barricades.

The 10th: artillery fire is opened on the barricades and the crowds in the streets. Barricades are set up more deliberately, and no longer in isolated cases, but on a really mass scale. The whole population is in the streets; all the main centres of the city are covered by a network of barricades. For several days the volunteer fighting units wage a stubborn guerrilla battle against the troops, which exhausts the troops and compels Dubasov [6] to beg for reinforcements. Only on December 15 did the superiority of the government forces become complete, and on December 17 the Semyonovsky Regiment [7] crushed Presnya District, the last stronghold of the uprising.

From a strike and demonstrations to isolated barricades. From isolated barricades to the mass erection of barricades and street fighting against the troops. Over the heads of the organisations, the mass proletarian struggle developed from a strike to an uprising. This is the greatest historic gain the Russian revolution achieved in December 1905; and like all preceding gains it was purchased at the price of enormous sacrifices. The movement was raised from a   general political strike to a higher stage. It compelled the reaction to go to the limit in its resistance, and so brought vastly nearer the moment when the revolution will also go to the limit in applying the means of attack. The reaction cannot go further than the shelling of barricades, buildings and crowds. But the revolution can go very much further than the Moscow volunteer fighting units, it can go very, very much further in breadth and depth. And the revolution has advanced far since December. The base of the revolutionary crisis has become immeasurably broader—the blade must now be sharpened to a keener edge.

The proletariat sensed sooner than its leaders the change in the objective conditions of the struggle and the need for a transition from the strike to an uprising. As is always the case, practice marched ahead of theory. A peaceful strike and demonstrations immediately ceased to satisfy the workers; they asked: What is to be done next? And they demanded more resolute action. The instructions to set up barricades reached the districts exceedingly late, when barricades were already being erected in the centre of the city. The workers set to work in large numbers, but even this did not satisfy them ; they wanted to know: what is to be done next?— they demanded active measures. In December, we, the leaders of the Social-Democratic proletariat, were like a commander-in-chief who has deployed his troops in such an absurd way that most of them took no active part in the battle. The masses of the workers demanded, but failed to receive, instructions for resolute mass action.

Thus, nothing could be more short-sighted than Plekhanov’s view, seized upon by all the opportunists, that the strike was untimely and should not have been started, and that “they should not have taken to arms”. On the contrary, we should have taken to arms more resolutely, energetically and aggressively; we should have explained to the masses that it was impossible to confine things to a peaceful strike and that a fearless and relentless armed fight was necessary. And now we must at last openly and publicly admit that political strikes are inadequate; we must carry on the widest agitation among the masses in favour of an armed uprising and make no attempt to obscure this question by talk about   “preliminary stages”, or to befog it in any way. We would be deceiving both ourselves and the people if we concealed from the masses the necessity of a desperate, bloody war of extermination, as the immediate task of the coming revolutionary action.

Such is the first lesson of the December events. Another lesson concerns the character of the uprising, the methods by which it is conducted, and the conditions which lead to the troops coming over to the side of the people. An extremely biased view on this latter point prevails in the Right wing of our Party. It is alleged that there is no possibility of fighting modern troops; the troops must become revolutionary. Of course, unless the revolution assumes a mass character and affects the troops, there can be no question of serious struggle. That we must work among the troops goes without saying. But we must not imagine that they will come over to our side at one stroke, as a result of persuasion or their own convictions. The Moscow uprising clearly demonstrated how stereotyped and lifeless this view is. As a matter of fact, the wavering of the troops, which is inevitable in every truly popular movement, leads to a real fight for the troops whenever the revolutionary struggle be comes acute. The Moscow uprising was precisely an example of the desperate, frantic struggle for the troops that takes place between the reaction and the revolution. Dubasov himself declared that of the fifteen thousand men of the Moscow garrison, only five thousand were reliable. The government restrained the waverers by the most diverse and desperate measures: they appealed to them, flattered them, bribed them, presented them with watches, money, etc.; they doped them with vodka, they lied to them, threatened them, confined them to barracks and disarmed them, and those who were suspected of being least reliable were removed by treachery and violence. And we must have the courage to confess, openly and unreservedly, that in this respect we lagged be hind the government. We failed to utilise the forces at our disposal for such an active, bold, resourceful and aggressive fight for the wavering troops as that which the government waged and won. We have carried on work in the army and we will redouble our efforts in the future ideologically to “win over” the troops. But we shall prove to be miserable   pedants if we forget that at a time of uprising there must also be a physical struggle for the troops.

In the December days, the Moscow proletariat taught us magnificent lessons in ideologically “winning over” the troops, as, for example, on December 8 in Strastnaya Square, when the crowd surrounded the Cossacks, mingled and fraternised with them, and persuaded them to turn back. Or on December 10, in Presnya District, when two working girls, carrying a red flag in a crowd of 10,000 people, rushed out to meet the Cossacks crying: “Kill us! We will not surrender the flag alive!” And the Cossacks were disconcerted and galloped away, amidst the shouts from the crowd: “Hurrah for the Cossacks!” These examples of courage and heroism should be impressed forever on the mind of the proletariat.

But here are examples of how we lagged behind Dubasov. On December 9, soldiers were marching down Bolshaya Serpukhovskaya Street singing the Marseillaise , on their way to join the insurgents. The workers sent delegates to meet them. Malakhov himself galloped at breakneck speed towards them. The workers were too late, Malakhov reached them first. He delivered a passionate speech, caused the soldiers to waver, surrounded them with dragoons, marched them off to barracks and locked them in. Malakhov reached the soldiers in time and we did not, although within two days 150,000 people had risen at our call, and these could and should have organised the patrolling of the streets. Malakhov surrounded the soldiers with dragoons, whereas we failed to surround the Malakhovs with bomb-throwers. We could and should have done this; and long ago the Social-Democratic press (the old Iskra [8] ) pointed out that ruthless extermination of civil and military chiefs was our duty during an uprising. What took place in Bolshaya Serpukhovskaya Street was apparently repeated in its main features in front of the Nesvizhskiye Barracks and the Krutitskiye Barracks, and also when the workers attempted to “withdraw” the Ekaterinoslav Regiment, and when delegates were sent to the sappers in Alexandrov, and when the Rostov artillery on its way to Moscow was turned back, and when the sappers were disarmed in Kolomna, and so on. During the uprising we proved unequal to our task in the fight for the wavering troops.

The December events confirmed another of Marx’s profound propositions, which the opportunists have forgotten, namely, that insurrection is an art and that the principal rule of this art is the waging of a desperately bold and irrevocably determined offensive . [9] We have not sufficiently assimilated this truth. We ourselves have not sufficiently learned, nor have we taught the masses, this art, this rule to attack at all costs. We must make up for this omission with all our energy. It is not enough to take sides on the question of political slogans; it is also necessary to take sides on the question of an armed uprising. Those who are opposed to it, those who do not prepare for it, must be ruthlessly dismissed from the ranks of the supporters of the revolution, sent packing to its enemies, to the traitors or cowards; for the day is approaching when the force of events and the conditions of the struggle will compel us to distinguish between enemies and friends according to this principle. It is not passivity that we should preach, not mere “waiting” until the troops “come over”. No! We must proclaim from the house tops the need for a bold offensive and armed attack, the necessity at such times of exterminating the persons in command of the enemy, and of a most energetic fight for the wavering troops.

The third great lesson taught by Moscow concerns the tactics and organisation of the forces for an uprising. Military tactics depend on the level of military technique. This plain truth Engels demonstrated and brought home to all Marxists. [10] Military technique today is not what it was in the middle of the nineteenth century. It would be folly to contend against artillery in crowds and defend barricades with revolvers. Kautsky was right when he wrote that it is high time now, after Moscow, to review Engels’s conclusions, and that Moscow had inaugurated “new barricade tactics ”. [11] These tactics are the tactics of guerrilla warfare. The organisation required for such tactics is that of mobile and exceedingly small units, units of ten, three or even two persons. We often meet Social-Democrats now who scoff whenever units of five or three are mentioned. But scoffing is only a cheap way of ignoring the new question of tactics and organisation raised by street fighting under the conditions imposed by modern military technique. Study carefully the story   of the Moscow uprising, gentlemen, and you will understand what connection exists between “units of five” and the question of “new barricade tactics”.

Moscow advanced these tactics, but failed to develop them far enough, to apply them to any considerable extent, to a really mass extent. There were too few volunteer fighting squads, the slogan of bold attack was not issued to the masses of the workers and they did not apply it; the guerrilla detachments were too uniform in character, their arms and methods were inadequate, their ability to lead the crowd was almost undeveloped. We must make up for all this and we shall do so by learning from the experience of Moscow, by spreading this experience among the masses and by stimulating their creative efforts to develop it still further. And the guerrilla warfare and mass terror that have been taking place throughout Russia practically without a break since December, will undoubtedly help the masses to learn the correct tactics of an uprising. Social-Democracy must recognise this mass terror and incorporate it into its tactics, organising and controlling it of course, subordinating it to the interests and conditions of the working-class movement and the general revolutionary struggle, while eliminating and ruthlessly lopping off the “hooligan” perversion of this guerrilla warfare which was so splendidly and ruthlessly dealt with by our Moscow comrades during the uprising and by the Letts during the days of the famous Lettish republics. [12]

There have been new advances in military technique in the very recent period. The Japanese War produced the hand grenade. The small-arms factories have placed automatic rifles on the market. Both these weapons are already being successfully used in the Russian revolution, but to a degree that is far from adequate. We can and must take advantage of improvements in technique, teach the workers’ detachments to make bombs in large quantities, help them and our fighting squads to obtain supplies of explosives, fuses and automatic rifles. If the mass of the workers takes part in uprisings in the towns, if mass attacks are launched on the enemy, if a determined and skilful fight is waged for the troops, who after the Duma, after Sveaborg and Kronstadt are wavering more than ever—and if we ensure participation   of the rural areas in the general struggle—victory will be ours in the next all-Russian armed uprising.

Let us, then, develop our work more extensively and set our tasks more boldly, while mastering the lessons of the great days of the Russian revolution. The basis of our work is a correct estimate of class interests and of the requirements of the nation’s development at the present juncture. We are rallying, and shall continue to rally, an increasing section of the proletariat, the peasantry and the army under the slogan of overthrowing the tsarist regime and convening a constituent assembly by a revolutionary government. As hitherto, the basis and chief content of our work is to develop the political understanding of the masses. But let us not forget that, in addition to this general, constant and fundamental task, times like the present in Russia impose other, particular and special tasks. Let us not become pedants and philistines, let us not evade these special tasks of the moment, these special tasks of the given forms of struggle, by meaningless references to our permanent duties, which remain unchanged at all times and in all circumstances.

Let us remember that a great mass struggle is approaching. It will be an armed uprising. It must, as far as possible, be simultaneous. The masses must know that they are entering upon an armed, bloody and desperate struggle. Contempt for death must become widespread among them and will ensure victory. The onslaught on the enemy must be pressed with the greatest vigour; attack, not defence, must be the slogan of the masses; the ruthless extermination of the enemy will be their task; the organisation of the struggle will become mobile and flexible; the wavering elements among the troops will be drawn into active participation. And in this momentous struggle, the party of the class-conscious proletariat must discharge its duty to the full.

[1] See pp. 189-93 of this volume.— Ed .

[2] The Joint Council of Volunteer Fighting Squads was formed in Moscow at the end of October 1905. It was created at the outset for the practical struggle against the Black Hundreds but it was kept in existence during the December uprising. It included representatives of the volunteer squads of the Moscow Committee of the R.S.D.L.P., the Moscow group of Social-Democrats, the Moscow committee of the Socialist-Revolutionary Party, and also of the volunteer squads bearing the names “Free District”, “University”, “Typographical” and “Caucasian”. The S.-R.-Menshevik majority   of the Joint Council was responsible for disorganising its activity; during the days of the December armed uprising it lagged behind the revolutionary events and was incapable of acting as the operational general staff of the uprising.

[3] Lenin cites the proposition put forward by Marx in his Class Struggles in France, 1848 to 1860 (see Marx and Engels, Selected Works , Vol. 1, Moscow, 1958, p. 139).

[4] During the evening of December 8 (21), 1905, soldiers and police cordoned off the “Aquarium” garden (at the Sadovo-Triumfalnaya Square) where a crowded meeting was being held in the theatre. Thanks to the selfless efforts of the workers’ volunteer squads guarding the meeting, bloodshed was avoided; those who possessed arms were enabled to escape through a broken fence, but the other participants in the meeting who went out through the gate were searched, beaten up and in many cases arrested.

[5] The Fiedler school building (at Chistiye Prudy) was regularly used for party meetings. During the evening of December 9 (22), 1905, when a meeting was being held there, it was surrounded by troops. The participants in the meeting, mostly members of volunteer squads, refused to surrender and barricaded themselves in the building. The troops opened fire using artillery and machine-guns. During the destruction of the building more than 30 persons were killed or wounded; 120 were arrested.

[6] Dubasov, F. V. (1845-1912)—Governor-General of Moscow in 1905-06, who directed the suppression of the armed uprising of the Moscow workers in December 1905.

[7] Semenovtsy —soldiers of the Semenovsky Guards Regiment who were sent from St. Petersburg to Moscow in December 1905 to suppress the uprising of the Moscow workers.

[8] Iskra ( The Spark )—the first all-Russian illegal Marxist revolutionary newspaper. It was founded by Lenin in 1900, and it played a decisive part in building the Marxist revolutionary party of the Russian working class. After the Party, at the Second Congress of the R.S.D.L.P. in 1903, had split into a revolutionary (Bolshevik) wing and an opportunist (Menshevik) wing, Iskra passed into the hands of the Mensheviks and became known as the “ new ” Iskra in contrast to Lenin’s old Iskra .

[9] This refers to Engels’s Revolution and Counter-Revolution in Germany, 1848 (New York Daily Tribune , 18.IX. 1852) which was published in 1851-52 as a series of articles in the newspaper New York Daily Tribune over the signature of Marx, who originally intended to write them but, being preoccupied with his economic researches, handed over the task to Engels. In writing the articles Engels   constantly consulted Marx, who also read them through, before they were sent to the press. Not until 1913, as a result of the publication of the correspondence between Marx and Engels, did it become known that the work had been written by Engels.

[10] Engels expounded this proposition on a number of occasions in his works, notably in Anti-Dühring .

[11] Lenin deals with this in more detail in his work “The Russian Revolution and the Tasks of the Proletariat” (see present edition, Vol. 10, pp. 141-42).

[12] In December 1905 various Lettish towns were seized by armed detachments of insurgent workers, agricultural labourers and peasants. Guerrilla war against the tsarist troops began. In January 1906 the uprising in Latvia was suppressed by punitive expeditions under tsarist generals.